Vardır etrafınızda bu klişenin esiri insanlar ki ben de yıllardır İstanbul’undan Çanakkale’sine, Antalya’sından Bursa’sına gayrimenkul sektöründe oldukça fazla görmüşümdür ve ileride de göreceğim konusunda pek şüphem yoktur. Çoğunlukla hayatını mazeretler bularak geçiren, hiçbir sorumluluk almamayı kendisine şiar edinmiş, istediği başarıyı hiç yakalayamamış ama kendince çok büyük başarılara imza attığını düşünen ve istese çok daha büyük başarılara kolayca erişebileceği konusunda hiçbir şüphesi olmayan, hayatını atalete esir etmiş ve bu ataleti kırma konusunda hiçbir çabası olmayan kişilerin kendilerini kutsadıkları en önemli klişelerden biridir; “Ben istesem yaparım da…”
Gayrimenkul veya herhangi bir başka sektörde ve hatta özel hayatımızda bu tarz insanlarla anlaşmayı pek başaramayan biri olarak bu tip muhabbetlerin tarafı olmayı hiç sevememişimdir. Aşırı özgüven barındıran bu tarz söylemlerin altının aslında ne kadar boş olduğunu anlamak neticede çok zor bir şey değildir. Söylediklerini kenara bırakıp kişinin yaptıklarına veya yapabildiklerine baktığınızda gerçekler gayet apaçık ortadadır. Haliyle kendini kutsayarak, överek veya başkalarının yaptıklarını sıradanlaştırmaya çalışarak sohbet ettiklerini sananların kendi egolarını şişirmek haricinde pek de yaptıkları bir şey yoktur ortada. Bununla birlikte aşırı özgüvenden kaynaklı bizden inanmamızı bekledikleri ise; “O isterse yapar da …” diye düşünmemizdir.
Hal böyle olunca ya o tarz kişilerin sohbetlerinde taraf olup onların söylemlerini destekleyip narsist kişiliklerinin narsisizmini tavan yaptırırsınız ya da es kaza desteklemezseniz bir anda kendinizi gergin bir ortamda bulursunuz. Haşa siz kimsiniz ki onların söylediği söz üstüne söz söyleme hadsizliğini yapmaya cüret ediyorsunuz? Bizim yaptıklarımız onların istese yapabileceklerin kenarından köşesinden bile geçmesi mümkün olmayan basit ve değersiz şeylerdir ama onların yapabileceklerinin sınırı bizim hayal edebileceklerimizin kat ve kat ötesindedir en nihayetinde. Velhasıl böyle hastalıklı düşüncelere sahip kişilerin etrafımızda olmaması bizim böyle kişilerle ortak bir sohbette olmamızdan çok daha sağlıklıdır.
Bunu biz gayrimenkul sektöründe genelde vasat ya da problemli danışmanların söylemlerinde görürüz. Zamanında belki kısa bir dönem başarılı bir profil çizmiş ama sonrasında kendi tembelliğinden veya kendince bulduğu mazeretlerden ötürü bir düşüş yaşamaya başlamış ve sonrasında bir daha o eski performansına ulaşamamış danışmanların yaklaşımlarında şahit oluruz. Hani evet vardır bir potansiyel ama işte bir türlü harekete geçemediği, yapılması gerekeni yapmayıp mazeretler bulduğu ve belki de içinde bulunduğu gereksiz ve altı boş özgüvenin narsisizme evirilmesi sonucu kendisini konumlandırdığı Kaf Dağı’ndan gerçekleri göremediği için bir türlü istediklerini yapamaz. Bununla birlikte kendi hayal dünyasında kendi kendisine veya bulunduğu ortamlarda en ufacık fırsatı değerlendirip tekrarlamaya devam eder; “Ben istesem yaparım da…”
“Yav he he” diyesiniz gelir içinizden de laf anlatmaya kalksanız işte boşa vakit kaybı olacağından gülümseyip geçersiniz maksat kırılmasın, üzülmesin diye. Hayal dünyasıdır neticede kırıp parçalamaya gerek yoktur çok abartmadığı sürece. Varsın o istese yapacağına inanmaya devam etsin ama neticede yapan da yapamayan da bizim sektörde çok açık bir şekilde dışarıdan gözlemlenebilir durumdadır. Gayrimenkul sektöründe özgüven iyi bir şeydir, her başarılı danışman mutlak suretle özgüvene sahiptir ki zaten özgüveni olmayan birinin bu sektörde pek başarılı olma ihtimali yoktur. Tabi makbul olanı bu özgüvenin işlem ve ciro ikilisi ile birlikte yukarı doğru seyretmesi; kazandıkça özgüvenin başkalarını ezer, başkalarını yerer pozisyona gelmemesi bilakis hazmedilerek ulaşılan başarıların yeni danışmanlara örnek olur hale gelmesidir. Genelde de başarılı danışmanların ağzından “Ben istesem şunu yaparım” diye bir söz duymazsınız çünkü ya düşündüğünü yapar ya da yapmak için bir çaba içerisine girer. Sonuca ulaşır ya da ulaşmaz o ayrı bir konu ama sonuna kadar şartlarını zorlar ve o işlem özelinde başarısız olsa bile tecrübe kazandığının farkında moralini bozmadan yoluna devam eder.
Narsist, problemli, başkalarının mutluluğundan mutsuz olup, başkalarının mutsuzluğundan mutlu olan ve her konuda “Ben istesem yaparım…” kafasındaki kişilerden uzak günlerimiz olması dileğiyle J