AKFA konserve fabrikasını çanakkaleli olupta duymayanımız yoktur. 1954 yılında İsmail Baykut tarafından kurulmuş ve Çanakkale' ye istihdam sağlamıştır. Modern tezgahların başında çalışan usta ve işçilerin hepsi Çanakkale ve çevresinin insanları olmuş.
Malumunuz Çanakkale ve çevresi sebze yetiştirmek için uygun arazi ve iklime sahip. Şayet il ve ilçelerindeki arazilerde sebze yetiştirilmesine önem verilse ve bilinçli sulama yapılsa yüzlerce konserve fabrikasının kurtulması neden mümkün olmasın? AKFA Fabrikasının kurucusu İsmail Baykut' a göre; Çanakkale, Kepez ve Kumkale Ovalarında köylüler birer miktar sebze yetiştirmeyi adet edinseler AKFA Fabrikası Türkiye' nin gelecekte en çok üretim yapan fabrikası olabilirdi. 1954 yılında tarım arazileri üretim için uygun ve sağlıklıydı. Üretime hazırlanan bahçe ve tarlalarda konserve için uygun olacak sebzelerin hasatından kazanılacak gelirin önüne başka hiçbir mahsul geçemezdi. Sadece dikkat edilmesi gereken konu bu sebzelerin tohumlarının konserveye uygun cinsten seçilmesiydi. Fabrika, köylü isterse, bu tohumları temin etmeyi ve onlara vermeyi de garanti ediyordu. Bu durumda daha kaliteli ve daha fazla ürün elde etmek mümkün olacaktı. Bir fabrikanın üretime teşvik etmesinden daha güzel ne olabilir ki?
Gelibolu' da senelerdir işleyen konserve fabrikaları vardı. Bu fabrikalar işleyecekleri sebzelerin tamamını İstanbul' dan getiriyorlardı. Eğer civar köyler ve kazalar sebze yetiştirmeye önem vermezlerse AKFA Fabrikası' nın da aynı yolu takip etmek zorunda kalacağı belliydi. AKFA Fabrikasının amacı, çiftçilerin ve bahçıvanların üretime önem vermesini sağlayarak, İstanbul piyasasına muhtaç bırakmamak ve binlerce liranın Çanakkale' de kalmasını sağlamaktı.
Saros Körfezi' nin bereketli suları, Gelibolu' yu sardalya konserveciliğinin adresi haline getirdi. Bir çok konserve balık çeşidi dünyaya adını duyurmuş. Gelibolu' da Rumlar tarafından üretilen konserveciliğin tarihi, 1900' lü yılların başına kadar gidiyor. İlk Türk Balık Konserve Fabrikası 1928 yılında Alâeddin Kemerli tarafından kurulmuş. 1970' li yıllara kadar Gelibolu' da 7-8 tane konserve fabrikası varmış. Bu fabrikaların o dönemine altın çağı denebilir. Çünkü zamanla hepsi art arda kapanmaya başlamış. Çanakkale' nin tarihi ve kültürel mirası olan Gelibolu' da sardalya fabrikalarının kapanmasına gerek yerel idarecilerin, gerekse çanakkalelilerin görmezden gelmesi ekonomik düşüşe ve geleneksel bir tadın yok olmasına zemin hazırlamış. Umarım bir gün tuzlu balık tadından mahrum kalmak zorunda olmayız.
İyi haftalar.
Rüzgar Eken Fırtına Biçer
AKFA konserve fabrikasını çanakkaleli olupta duymayanımız yoktur
Yayınlanma :
01.05.2023 08:00
Güncelleme
: 01.05.2023 08:00
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: