Başlığın altını doldurmadan önce, değerli arkadaşım Rahmetli Remzi Can’a sizlerin huzurunda veda etmek istiyorum.
Remzi Can’ı takriben 24 yıl önce yurt dışından Çanakkale’ye ilk döndüğüm günlerde, Kalem Gazetesinin kurucularından biri olarak naif, güler yüzlü, iyi niyetli, arkadaş canlısı, beyefendi biri olarak tanıdım.
Birlikte Çanakkale’nin Kültürel Turizmini geliştirmek üzere bir çok çalışmanın içinde yer aldık.
İlginç olan yıllar insanı bir şekilde değiştirir ya, Remzi Can hiç değişmedi. O iyi kalpli, Çanakkale beyefendisi her zaman aynı kaldı.
Her zaman güler yüzlü, samimi ve içten yaklaşımı, insana huzur ve güven veriyordu.
Remzi Can’ı tanıyıpta hakkında negatif bir söz söylecek Çanakkale’de kimse yoktur diye düşünüyorum. O herkese çok özel davranır ve değer verirdi.
Remzi Can Gazeteci, Tiyatrocu, Halk Oyunları oyuncusu, doğa aktivisti kısacası Çanakkale’nin en güzel insanlarından biriydi, maalesef erken kaybettik.
Bundan sonra bize düşen görev bu güzel insanın hatırasını yaşatmak. Bu konuda geride bıraktığı arkadaşları olarak aslında bir hazırlığımız da var.
Çanakkale Belediye Meclisine ‘’Remzi Can‘’ ismini yaşatmak üzere bir dilekçe vereceğiz. Umarım olumlu karşılanır ve Çanakkalemizin güzel insanının ismi gelecek nesillere örnek niteliğinde taşınır.
Allah başta sevgili oğlu Burak ve ailesi olmak üzere, tüm sevenlerine sabır versin. Mekanın cennet olsun güzel insan.
Hayat devam ediyor…
Biz geride kalanlara da düşen görev ortak sevdamız olan ülkemize ve Çanakkalemize bildiğimiz, anladığımız konularda hizmet etmek.
Yazılarımı takip edenler yıllardır Çanakkale bölgesinin turizmini geliştirmek için meslektaşlarım ile birlikte, samimiyetle çabaladığımızı bilirler.
Aslında son yıllarda bölgemizdeki Turizm hareketliliğini sizlerde fark etmişsinizdir. Pek kimse bu gelişmeleri önemsemesede, bir Çanakkaleli olarak ben çok önemsiyorum.
Her zaman söylediğim gibi insanları Turizm amaçlı bölgenize çekmeyi ve geldiklerinde mutlu etmeyi başarırsanız, onlar kazandıkları parayı sizin bölgenizde harcarlar ve her açıdan yaşadığınız bölgeye zenginlik taşırlar.
Konaklama tesisi sahibinden, Rehberine, Çiftçisinden, Restorancısına, Taksicisinden tüm Esnafımıza dağılan tertemiz bir gelir kapısıdır Turizm.
Bu güne kadar Turizm konusunda önemli başarılarda elde ettik ve bu sayede Turizm sezonlarında esnafımızın yüzü güldü, tarihi ve doğal güzelliklerimiz daha fazla korundu, bir çok insanımıza yeni istihdam kapısı açıldı.
Bu köşe yazımda sizlere Çanakkale Karavan Turizminden bahsetmek istiyorum; Çanakkalemiz, ülkemizin en batısında bulunan Tarihi ve doğal güzellikleri açısından zengin olan, özellikle Karavan Turizmi için çok elverişli bir bölge.
Avrupa’da 6 Milyon Karavancı var ve bunlar tarihi, doğayı yeni yerler keşfetmeyi seven mobil gezginler.
Yıllardır Yurt dışında ki meslektaşlarım ile yaptığım sohbetlerde, Yunanistan ve son zamnalarda ortaya koyduğu gelişmeler ile Bulgaristana kadar çok rahat geldiklerini, fakat Türkiye’ye geçmediklerini dinledim!
Sebebini sorduğumda; Türkiyede ki Kamp ve Karavan tesislerinin Uluslararası standartlarda olmadığını, var olan bir kaç tesisinde tanıtımının güven vermediğini ifade ettiler.
Çokta haklılar, bende Karavanım ile Avrupayı gezdiğimde her türlü bilgiye çok rahat ulaşıyorum ve o bilgilere dayanarak güven içinde geziyorum. Oysa ülkemizi o derece rahat gezemiyorum, çünkü müthiş bir bilgi kirliliği var.
Son zamanlarda Karavan turizminin önemini kavrayan İstanbul, İzmir, Muğla, Afyon, Antalya ve Gaziantep gibi şehirler bu alanda çok güzel yatırımlar yaptılar. Çanakkale’nin önemi tamda burada başlıyor.
Yurt dışından veya İstanbul’dan gelip tüm bu Kamp ve Karavan parklarına giden yol Çanakkale bölgesinden geçiyor.
Bu keyfine düşkün zengin Karavancıları Çanakkale’de en az 4/5 gün tutabilmemiz aşağıda yazacaklarımı dikkate aldığınızda üzerimize düşen milli bir vazife gibi.
Yapmamız gereken Çanakkale merkezi başta olmak üzere, Gelibolu Yarımadasına, Gökçeada, Lapseki, Ezine / Geyikli, Ayvacık ve tabii ki Kazdağılarına Uluslararası standartlarda Karavan Stellplatz dediğimiz Kamp ve Karavan Parklarını önce profesyonelce planlayıp, ardından uluslararası standarlarda yapmamız.
Aslında bu yönde çok güzel gelişmelerde var.
Kısa bir süre önce Kamp ve Karavan Turizmi konusunda deneyimli arkadaşlarım ile birlikte, benimde başkanlığını yaptığım Çanakkale Kamp ve Karavan Derneğini ( ÇAKKAD ) kurduk.
Sağolsun, Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Sn. Çağman Esirgemez, konuyu doğru bir noktadan başlatmak için Türkiye Kamp ve Karavan Federasyon Başkanı Sn. Leyla Özdağı’ı Çanakkale’ye davet etti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gercekleşen toplantıya bir çok Kaymakamımız, Kamu Kurum yetkilisi, Bozcaada Belediye Başkanı, Çanakkale Belediyesi Temsilcisi ve sektör temsilcileri katıldı.
Bizlerde yeni kurduğumuz Derneği temsilen 50 kadar Karavancı, Karavanlarımızla birlikte katılarak bu değerli etkinliğe anlam ve renk katmaya çalıştık.
Yapmamız gereken aslında çok basit, Şehir Turizmini geliştirmek üzere önce Çanakkale Merkezde, aynı İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin Maltepe sahilinde yaptığı gibi, Karavanları ile Yurt içi ve Yurt dışından gelecek Karavancıların güvenliğini ve ihtiyaçlarını karşılayacak son derece basit fakat profesyonelce Stellplatz dediğimiz Karavan parkı oluşturmak.
Bu sayede Karavacılar en fazla 2/3 gün burada kalıp Çanakkale Şehir merkezini gezecekler ve esnafımızdan alış veriş edecekler.
Ardından yukarıda saydığım bölgelerimizde daha uzun tatil yapabilecekleri Karavan Parkları planlamamız gerekiyor. Özellikle Troia, Assos, Parion, Aleksandria Troas ve Apollon Smintheion gibi antik şehirlerimizin yakınlarında.
Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün organize ettiği toplantıda edindiğim bilgilere göre Kalkınma Ajansımız ve Milli Parklar Müdürlüğümüzün bu konuda hazırlıklarıda var.
Bize düşen görev konunun tüm saç ayakları ile birlikte hareket etmek ve Uluslararası standartlar da Kamp ve Karavan Turizminin alt yapısını Çanakkale bölgesinde oluşturmak.
ÇAKKAD olarak yaptığımız çalışmalara göre, bölgemiz karavan dostu olduğunda ( Kesinlikle Kepez sahilinde ki eski çirkin tabloyu kast etmiyorum ) takriben ilk yıllarda 50 bin Karavan çekecek ve bu karavanlar ortalama 300.-Euro harcama yapacaklar.
Buda bölgemize 15 Milyon Euro ( 560 Milyon TL ) girdi sağlayacak demektir. Destek olunursa biz bunu başarabiliriz. Yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Saygı ve Sevgilerimle, yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Arkeolog & Turizmci, İsmet BALKAN
İsmet bey tebrik ederim.Çok güzel bir konuya deginmişsiniz bir karavancı olarak.Gelibolu yarın adasında böyle bir tesise çok ihtiyaç var bu yazıyı yazdığımda eşim le karavanımızla çek cumhuriyetinde prag da bulunmaktayız kış sezonu olması dolayısıyla tüm kamp alanları kapalı. Doğada bulduğumuz hoşumuza giden yerde kamp yapıyoruz.türkiyede ayrıca bir sorun daha var İstanbul'daki çekme karavancı arkadaşlarımızın istanbulda park sorunları mevcut.kışında park halinde güvenli yerlere ihtiyaçları var bu sebeple istanbula yakın olan. Çanakkale bölgesinde ciddi ihtiyaç var teşekkür ederi
Gezmeyi, yeni yerler, yeni kültürler görmeyi, her zaman ilgi duyan amatör bir kişi olarak düşüncelerinize canı gönülden katılıyorum. Yüreğinize sağlık.
Sinerji oluşturarak "ÇanakkaleTurizmi"nin olumlu gelişmesi adına yaptığınız katkı-yönlendirmeleriniz, profesyonel / işinin ehli vizyonel bakış açınızla "Çanakkale'de daha iyisi olur /yapılır" düşüncesi ile hayata geçirdikleriniz (vizyonsuz /sağır-körlere rağmen... istisnâlar kaideyi bozmaz) sektörün sağduyulu turizm çalışanları tarafından marka olarak anılacaktır ... Teşekkürler...