Ruhsal yolculuk, özümüze yolculuk, kendimizi keşfetmek, ruhumuzu anlamak… Adına ne dersek diyelim önemli değil. Tekamül sürecimiz tıpkı bir öğrencinin bilgi arayışı gibi, aşama aşama ilerleyen bir süreçtir. Bu yolculukta her birimiz birer öğrenciyiz ve her adımda yeni bilgiler, deneyimler ve dersler ediniriz. Bu yolculukta ilerlerken, ruhumuzun ihtiyaç duyduğu rehberliği ve bilgiyi "öğretmenler" aracılığıyla alırız. "Öğrenci hazır olduğunda öğretmen gelir" sözü de fiziksel bir öğretmen ve öğrenci ilişkisinden öte, ruhumuzun evrimi ve bilgelik arayışı ile ilgili bir gerçeği ifade eden harika bir sözdür ve benim bu sözle karşılaşmam 2005 yılında okuduğum bir kitapla olmuştu. Kitap herkesin bildiği harika bir kitaptı. Ferrarisi’ni Satan Bilge. Kitabın yazarı olan Robin Sharma nın sonrasında 3 kitabını daha aynı keyifle okumuştum. Gerçekten akıcı bir üslubu ve dili vardır. Okumayanlara da tavsiye ederim.
Sözün anlamına tekrar dönersek… Öğretmen sadece fiziksel bir beden ve kimlikten ibaret değildir. Öğretmen, ruhumuzun evrimine katkıda bulunan her şey olabilir. Bir kitap, bir olay, bir insan, şarkı sözü, şiir, film hatta bir rüya bile bize ilham vererek ve rehberlik ederek birer "öğretmen" rolünü üstlenebilir. Bu açıdan baktığımızda ille de bir kişiyi beklemek anlamsızdır. Yaşamdaki her şey görmeyi bildiğimizde öğretmenimiz oluyor zaten.
Ruhsal açıdan bakıldığında, "öğretmen" bir anda ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilir. Önemli olan, ruhumuzun "hazır" olması veya "öğretmenin" sunduğu bilgiyi almaya açık olmasıdır. Bu hazırlık, bilgi arayışı, samimiyet, açık fikirlilik ve teslimiyet gibi unsurları içerir. Kendimizi öğrenmeye ve gelişmeye adadığımızda, ruhumuzun rehberliğe açık hale gelmesi ve "öğretmen" ile bağlantı kurması kolaylaşır.
Örnek verirsek… Hayatımızda zor bir dönemden geçtiğimizde, bize yol gösteren ve destek olan bir dost veya aile üyesi bir "öğretmen" rolünü üstlenebilir. Manevi bir kitap okuduğumuzda veya bir meditasyona katıldığımızda, kitap veya meditasyon lideri bir "öğretmen" rolünü üstlenebilir. Doğanın güzelliği karşısında hayranlık duyduğumuzda veya içimizde derin bir huzur hissettiğimizde, doğa bir "öğretmen" rolünü üstlenebilir.
Kendimizi öğrenmeye ve gelişmeye adadığımızda, ruhumuzun ihtiyaç duyduğu rehberliği ve bilgiyi her zaman bulacağımız kesindir. Unutmayalım ki, ruhsal yolculukta en önemli öğretmen, kendi içimizdeki ses ve ruhumuzun derinliklerinde saklı olan bilgeliktir. Asıl amacımız o bilgeliğe ve özümüzün sesine ulaşmaktır zaten. Geriye kalan her şey yolumuz üzerindeki detaylardır… Bu farkındalıkla yaşamak ve özümüzün sesini net bir şekilde duyabilmek dileğiyle…
Emel Uğur Kırıcı