Tekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir

Tekdir cümle anlamı olarak azarlama anlamına gelmektedir. Yani yanlış bir şey yapan kişi önce uyarılır, tekrar aynı hatayı yaparsa kızılır ve azarlanır. Tekrar aynı hatayı yaptığında ise bu sefer dayağı hak etmiş demektir. Bu atasözümüzün anlamını bir çoğumuz biliyoruz. Peki günümüze uyarlarsak nasıl yorumlarız? Ben 'hakkı kötektir' kısmını ekonomik sonuçlara benzetiyorum. Her statüden olan insanımız, ekonominin kötü etkisini hissediyor, krizi yok saymıyoruz, maalesef. Şapkadan tavşan çıkamayacağı gibi pazardaki sebzelerden de yemek çıkmayacak. Adım adım imkanlarımızın daralmasında sorumlu kim? Neden kimse yaptığı işlerin sonuçlarının sorumluluğunu kabul etmiyor?
Yüz yıldır üzerinde yaşadığımız topraklarda kardeşçe yaşamaya çalışırken ne oldu da yeni yüzyılımıza birbirimize düşman olarak giriyoruz? Fayda psikolojisini, toplumsal ahlak bilinciyle değiştirmiş bir yeni yüzyıl...
Üzerimize vazife olmayan herşeyi merak ederiz. Birine yardım edersek karşılık bekleriz. Milliyetçilik duygusuyla beslenen masallara inanmazsak aforoz ediliriz. Senin saf duygularını kullanarak yapılan her yardım senin bakış açını daraltır ve ruhun artık topluma faydasız hale gelir. Kendine faydan olduğunu zannedebilirsin ama şunu da unutmamalısın "elden gelecek olandan aş olmaz." Sofrana aş olacak ürettiklerindir, ektiklerindir. İlerisi için de ne ekersen onu biçersin... Sen biçmezsen de çocuğun biçer.
Yaşar Kemal, Baldaki Tuz (1960)' da şöyle der:
"Aydın olarak, bizim çabamız ahtan oftan ileri geçmedi. Şimdi koşullar bize bu imkanı sağladı. İstediğimiz gibi söylüyoruz. Bu da bizi doyuruyor.
Dertlerimize, bütün bu söylediğimiz dertlerimize bir çare… Çare dedik mi, işte orada zınk diye duruyoruz. Çare mi? Elimizde hiçbir imkan yok ki!..
Çarelere gelince yan çiziyoruz.
Önümüze büyük engeller dikiliyor da ondan.
Yüz yıllık pısırıklığımız üstümüzde de ondan.
Gerçek, namuslu düşünür değiliz de ondan.
Faydacıyız da ondan.
Korkağız da ondan.
Bilgisiziz de ondan…"
İyi haftalar.