Dede, nine mirasımızı korumamız lazım. Yıllar önce üretim yapıp bizlerin gelişimine maddi ve manevi faydası olan büyüklerimizin emeklerine minnettarlığımızı nasıl gösteririz yoksa? Eski insanların söylediği, "işçinin teri kurumadan emeğinin karşılığını vermek gerekir" sözü, emeğe verilen değerin de göstergesidir. Bir işe emek vermenin değeri ise her zaman parayla ölçülemez, vicdanı temiz olan ve bencil olmayan insan zaten bunun farkındadır.
Son zamanlarda miras anlaşmazlıklarının artması ve taşınmazların ihtiyaç hali dışında yatırım aracı olarak görülmesi, geçmişle olan bağımızı her geçen gün koparıyor. Mal hırsı zaman zaman insanlığımızı sorgulatıyor. Kardeş, kardeşi mahkeme salonlarında görüyor. Ahirete mal götürecek gibi kendi hırslarına mahkum oluyorlar. Ekilen dikilen tarlaların isimleri artık ihale listelerinde yer alıyor. Kırsal hayatın yok oluşuna bir sebepte budur.
İhale listeleri, sadece ihale listesine bakan, hatta yaşadıkları şehirler dışında kalan hiç görmedikleri, hikayesini bilmedikleri yerleri, almaya talip olan kişilerin isimleriyle dolu. İşte böyle böyle bilmedikleri bölgelerdeki taşınmazların manevi değerini bitiriyorlar. Her şeyin para demek olmadığını bilmekte mirası korumaktır.
İhale gününün ertesi günü de gidip talip olduğun tarladaki kışlık çömlek fasulyeyi toplayamazsın. Hiç bir emeğinin olmadığı sebzeyi toplayamazsın. Üstelik tapuyu almadan ve hatta miras satışlarından sonra tarlayı kullananın, tarlayı bir yıl teslim etmeme hakkının olduğunu bilmeden, emlakçıya da veremezsin. Bu durumu şöyle de anlatabiliriz. Kiracısı olan bir evi satın aldınız diyelim. Kiracı evden ayrılmadan eve girmeniz ve kiracının eşyalarını kullanmanız ne kadar doğru olur? Evi satın aldınız diye kiracının televizyonunu ya da koltuğunu da satın almış olmuyorsunuz. Evin demirbaşı koltuk ya da televizyon değil. Sezonluk dikimi yapılan sebzeler de tarlaların demirbaşı değildir.
Çok üzücüdür ki, hayatında bir ağaç sulamamış, bir canlının hayatına dokunmamış insanların vicdanına bırakılıyor geleceğimiz. Tarıma ve hayvancılığa teşvik dense de böyle bir ortamda ne üretilir?
İhale severlerin hobi bahçesi rüyalarıyla körelen tarım ve hayvancılık sektörü artık bizlerin karnını doyurmayacak. Parasına para katmak isteyen insanların sadece cebini dolduracak doldurmasına ama karınları ve gözleri hep aç kalacak!
"Hiç şüphesiz, bir şeye ancak zihnimizle sahip olabiliriz; anlayamadığımız bir resmin yemek odamızda asılı olması o resme sahip olduğumuz, hiç bakmadığımız bir manzaranın ortasında yaşamamız o manzaraya sahip olduğumuz anlamına gelmez." Albertine Kayıp, Marcel Proust...
İyi haftalar.
Yorumlar
Kalan Karakter: