İstanbul da yaşadığım dönemde önemli bir spiritüel dernekte üye olarak bulundum. 7 sene kadar aktif bir katılımcı oldum ve oradan ve öğretmenlerden çok şey öğrendim. Şu an bildiğim bir çok bilginin kaynağı o dönemlerdeki aktif öğrenme sürecime ve gayretime dayanır. Hem kişisel hem de ruhsal yolculuğumda önemli izleri olan bu senelerde dernekte çok ünlü bir söz vardı herkesçe bilinen. “Gökler açıldı, bilgiler saçıldı!”
O dönemlerde – 2008-2015 yılları arasında- bunun anlamını çok idrak etmesemde şimdi durumu daha iyi anlıyorum. Gökler açıldı… Yani göksel bilgiler herkese bilinci ve kapasitesi nispetinde akıyor ve gerek trans, gerek ilham gerek ani bilişler şeklinde birçok kişiye ulaşıyor ve bilinç sıçramaları yaşanıyor demekti. O zamanlar bu bilgiler herkesçe çok görünür değildi ya da belki ben çok denk gelmiyordum o kişilere. Günümüzde ise youtube a baktığımızda bunu daha net şekilde görebiliyorum. Çünkü herkes paylaşım yapıyor ve bütüne katkı adına kendilerince bilgiyi yaymaya çalışıyor. İyi niyetle ve şov yapmaksızın bu yolda yürüyenleri gerçekten bütün kalbimle tebrik ediyorum ve takdir ediyorum. Benimde takip ettiğim gerçekten çok değerli kişiler var. Onlar her halleriyle bilgiye vakıf olduklarını hissettirenler zaten. Soru sorduğunuzda hemen ve en güzel şekilde cevaplayanlar, kendi hayatlarından da örnek verenler… Yani yaşayarak deneyimleyenler, ki bu en değerlisi! Diğerleri için yorum ya da eleştiri yapmak istemiyorum, haddim de değil. Ancak gerçek olanların her daim farkını hissedebiliyorsunuz. Çünkü onlar görev bilinciyle hareket ediyor ve bilgilerinin sadakasını vermenin gerekli olduğunu biliyorlar. Eğer ego yapıp bilgiyi kendilerine saklarlar ise karma yaratacaklarının da farkındalar! Bu önemli bir nokta. Bu nedenle sahip olunan her şeyin sadakasının verilmesi çok önemlidir! Para, bilgi, zaman, mutluluk… Konu ne olursa olsun sadakası verilmelidir! Bu benim içinde önemlidir ve kulağımda kalan önemli bilgilerden birisidir. Çok şükür ki çok erken yaşlarımda çok bilge kişilerle tanışma ve onlarla 7 sene geçirme şansım oldu. Tam bir hayat üniversitesi ve değerli profesörlerdi benim için. Hepsine minnettarım! Hayata dair güvenim, inançlarım, ruhsal ve dünyasal bilgilerim, umudum, maneviyatım için… Onlar hayatımın gizli bilgeleri ve rehberleri her daim!
Son haftalarda youtube dan uzak durmaya çalışıyorum. Her şeyin bu kadar da saçılması ve herkesin ağzında olması… Nasıl anlatsam bilemiyorum bunu… Her şey gizemini ve değerini mi kaybetti acaba?! Önceden arayana kapılar ve bilgiler açılırdı. Sanki olması gereken buydu bence. Şimdi her yerde bütün ağızlarda aynı sözler… Değerli öğretmenlerden Ünal Güner “Bir şey gizlenmek istendiğinde çok ortaya saçılır ve değersizleştirilir” der hep. Sanırım şu an o aşamalardayız.
Bilgiyi kulakla duymak değil kalple idrakine varmak önemli. Dilerim bunca bilginin içinde en gerçeğini duyup, kalbimizde idrakine varalım ve tekamül yolcuğumuzda sağlam ve güvenle ilerleyelim. Çünkü “Kıyamet Dönemi” uzun bir dönem… Şu an tam ortalarını yaşıyoruz ve maalesef “uyanış/kıyam” dönemi de uzun soluklu bir süreç ve herkes layıkıyla ve kolaylıkla yaşayabilsin bu süreci… Sonrasında yeryüzü cennetini de görmek nasip olsun inşallah hepimize.
Sevgilerimle…
Emel Uğur Kırıcı