Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu hafta yazıma izlediğim bir filmden bahsederek başlamak istiyorum. Öğretmenler günü vesilesi ile geçen hafta yayınlanan “Hıçkırık” isimli bir filme denk geldim. Belki izleyenleriniz bilirler; farklılıkları olan bir öğretmenin kendini topluma kabul ettirme çabasını, mesleğini icra etmek için birçok okulla görüşme yapıp kabul edilmemesini ve sonunda kabul gördüğü bir yerde yine mücadelelerle dolu bir süreç sonrası kazandığı sevgi ve saygıyı konu alan bir film.
Filmi izlediğimde; kahramanınyaşadığı bu zorlu süreç aklıma ister istemez o kişinin çocukluk döneminde yaşadığı zorlukları, var olabilme çabasını ve aslında toplumun farklı bireylere, farklılıklara saygı duyup duymadığını getirdi.
Farklılık kavramı kelime anlamı olarak“ayrımlılık” veya “başkalık” demektir. Dil, din, ırk, cinsiyet, kültür, dış görünüş, genetik gibi özelliklerle karşımıza çıkabilir. Bilinçli ya da bilinçsiz bu farklılıklara karşı yetişkinlerin göstermiş olduğu tepkiler çocukların bu durumlara karşı olumlu ya da olumsuz tutum geliştirmelerine neden olmaktadır.
Farklılıklara saygı kavramının oluşmasında en önemli dönem de okul öncesi dönemdir. Bu dönemde çocuklar, kendi yeteneklerinin fakına varmakta ve kendisinden farklı özellikteki bireyleri tanımaktadır.
Ailelerin ve öğretmenlerin farklılıklara saygı farkındalığını oluşturması, bireylerde kendini tanıma, empati kurma, bilinçli farklılık algısı, farklı olanla ilişkilerini geliştirme konularında olumlu tutum geliştirmeyi sağlayıp “olduğu gibi kabullenme”algısını yerleştirecektir.
Farklılıklara saygı eğitimi verilirken okul öncesi dönemde yaş grupları göz önünde bulundurulmalıdır. Yaş grubu dikkate alınmaz ise istenilen olumlu tutumlar kazandırılamayacaktır.
KEDV yayınları, Erken Çocuklukta Farklılıklara Saygı Eğitimi El Kitabında yer alan bilgiye göre çocuklar:
• 1 yaşında farklılıkları fark etmeye başlarlar.
• 2 yaşında farklılıklar hakkında konuşmaya ve farklılıklarla ilgili sorular sormaya başlarlar.
• 3 yaşında, ön-önyargılar oluşturmaya ve eğer insanların bazı özelliklerinden rahatsızlık duyuyorlarsa bunu belli etmeye başlarlar.
• 4 yaşında insanların farklılıkları hakkında daha detaylı düşünmeye çaba gösterirler ve kendi düşüncelerinden yola çıkarak bu farklılıklara yönelik kavramsal bilgi oluşturmaya başlarlar.
• 5 yaşında zihinlerinde oldukça fazla soru vardır: kendilerine ait özelliklerin farkındadırlar ve hangi özelliklerinin kalıcı, hangi özelliklerinin geçici olduğunu merak ederler ve bunu araştırmaya başlarlar.
Okul öncesi dönemde farkındalık yaratılacak konularda en güzel yol göstericiler çocuk kitaplarıdır. Farklılıkları konu alan çocuk kitaplarına yer vermek isterim: “Beyaz Kaz Albi, Köpekler Bale Yapmaz, Pembe Canavar, Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor, Yağmur Adam ve En Güzel Dans, Gergedanlar Krep Yemez, Bu Benim Dansım, Mucize, Bana Öyle Bakma, Kısa Kulaklı Tavşancık, Farklı Ama Aynı, Aynı Benim Gibi Farklı, Dans Etmesini Seven Hipopotam…” gibi birbirinden değerli birçok eser bulunmaktadır.
Yazımı sonlandırırken 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü kutlarken,farklı ama aynı olunduğunu unutmadan farklılıklarımızla mutlu yaşamanızı dilerim.
Sevgiler…
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ