Merhaba Sevgili Okur,
Son dönemlerde üzerine fazlaca düşündüğüm bir konuyla geldim bu hafta sizlere. “Görünür olmak!”
Yıllar önce kurumsal bir şirkette çalışırken yapılacak yükselmelerde satış rakamlarına bakıldığı gibi bunu sürekli dile getirip ön yüze çıkaran kişilerin daha kısa yoldan bazı yerlere geldiğini yaşadık. Her zaman, çalışan kişi bir şekilde kendini gösterir rakamlar ortada ekstra bunu sunmak gerekmez diye söyler dursam da sonucun öyle olmadığı anlar fazlaca.
Yıllar sonra başka başka sektörlerde de çalışma imkânım oldu. Hepsinde görünür olmanın daha değerli olduğunu gördüm. Aynı kötü bir yemeği çok şık bir tabakta sunmak gibi. İlk bakışta cezbeden ama yedikten sonra gerçekliğini gösteren.
Kafamda da bu sorular hep zaman zaman gitti geldi. Sen yapacağını yap bir şekilde iyi bir iş kendisini gösterir dedim hep. Etrafıma baktığımda ise yine gördüm ki görünür olanlar bir şekilde ilerlemiş, içeriği daha dolu olan hikayeler hep bir şekilde yarım kalmış.
Peki, ne yapmalı da bunu da aşmalı derken dedim ki; yine olay çocukluğa inmekte. Çocuklarımızı bu değerle düzgün yetiştirirsek büyüdüklerinde oluşturacakları toplumda yapılacak işlerin içeriklerinin ve yüklediği anlamların daha önemli olacağını gösterecektir. Bu demek değildir ki yapılan işler sunulmasın, gizli kalsın birilerinin onları bulması beklensin. Aksine iyi işler sunulsun ve gösterilsin ki başkalarına feyz olsun, yol göstersin ve ilham olsun. Ama bu ilhamı alırken altını doldurarak ilerlensin. Hemen “ben oldum” denmesin. Yolun uzun olduğu fark edilsin. Gereken eğitim, deneyim ne ise kazanılsın öyle çalışmalar paylaşılsın. Her çalışma kendi içerisinde değerlidir ve emek içerir. Ama her çalışma hemen o istenen son noktaya varamamış olabilir, bunu da o noktaya getirmek için çabalamaya ve öğrenmeye devam edilmelidir.
Son zamanlarda hepimizin gördüğü üzere sadece sosyal medya hesaplarında takipçi sayısı fazla diye önerilen her çalışma “niteliklidir” algısı var. Birçok şey reklam üzerine kurulmuş. Kim iyi reklam yapıp az buçuk duyduğu şeyi paylaşıyorsa uzman oluyor maalesef.
Üzerinde çalıştığım sektörden sıcak bir örnek vermek gerekirse sevgili okurlar, bazı sayfalarda birçok kitap tanıtımı yapıldığını görüyorum. Takipçi sayısı fazla olup kitap sunan bazı o sayfalarda yaptıkları paylaşımlardan o kitapları okumadığını sadece arka kapak yazısına göre bir paylaşımla allayıp pullayıp sunduklarını görüyorum. Kitabın içindeki o derin cümlelerden ne eser var, ne de hikâyenin kurgusuna yönelik nitelikli bir okuma var. Ve bu sayfalar ne koyarsanız satar durumdalar. Maalesef ki şuan hayat, güzel bir sunum yapmaya ve bir şeyleri satın aldırmayı başarmak üzerine kurulmuş durumda.
Ebeveynler olarak çocuklarımıza bir işi yapmanın çabasının, emeğinin ne kadar değerli olduğunu ve bir işi yapıyorsak en ince detayına kadar en güzel şekliyle yapabilmeyi gösterelim. Çok güzel gözüken bir kıyafetin seçimi yapılırken görselliğinden başka kumaşının da kontrol edilmesi gerektiğini gösterelim. Unutmayın iyi iş kendisini er ya da geç gösterecektir. Bu da çocuklarımıza sabrı öğretecektir. Bir şey hemen olmaz, önemli olan sabredip beklemek ve ona kavuşmaktır.
Her yapılan reklam sizi yanıltmasın sevgili okurlar. Alacağınızı doğru tespit edip doğru seçeneği tercih etmeye çalışın.
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ