Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu haftaya kişilik, benlik kavramlarını içeren bir yazıyla merhaba demek istedim. Malum okullarımız açıldı. Bazı sınıflarda yeni oluşan tanışmalar ve kaynaşmalar yaşanıyor. Ve ben merak ediyorum; kendimizi tanımlarken kendimiz ile ilgili nelerden bahsediyoruz?
Bu soruyla ilk olarak bir anne-çocuk platformu üzerinde kendimi anlatmam istendiğinde karşılaşmıştım. Ya da çok daha önce defalarca karşılaşmış, üzerine düşünmemiş, rutin cevaplar olan ismimi ve soy ismimi söyleyerek yanıtlayıp devam etmiştim.
Oysaki yıllar sonra üzerine düşündüğümde aslında sadece ismimizi ve soy ismimizi söyleyerek kolayca cevaplanabilecek bir soru olmadığını gördüm. Derin bir konuydu ve kendimi tanıtmak istesem nelerden bahsetmeliydim bilmiyor, sıkışmış kalmış gibiydim. Bu yüzden sevgili okurlar, kendimizi anlamak ve anlamlandırmak açısından “Ben Kimim?” sorusunun üzerine düşünüp, detaylı cevap verilmesi gereken bir soru olduğunu düşünüyorum.
Gözlerimizi bir beş dakika kapatalım ve düşünelim :” Ben Kimim?” Alt yüzde nelerden hoşlanırım, nelerden hoşlanmam, genel olarak nasıl duygular içerisindeyim, kendimde değiştirmek istediğim özelliklerim var mıdır? Nelerdir?, Bu değişim için bir şeyler yapıyor muyum? Gibi soruları düşünelim.
Evet sevgili okurlar, gözlerimizi açalım ve sorulara verdiğimiz cevapları kafamızdan geçirelim. İlk anda insanın aklına hemen hobileri geliyor ama derin düşündüğünüzde neleri ne için sevdiğinizi, neleri ne için sevmediğinizi gerekçelendirerek cevap vermeye başlıyorsunuz. Bu şekilde kendinizi analiz ediyor bir şekilde duygularınızı anlamlandırıp karşılıklarını bulmalarını sağlıyorsunuz. Hayat koşturmacası içerisinde belki de çok fazla kaçırdığınız duyguyu yeniden hissedip anı kısacık da olsa hissedebiliyorsunuz. İşte o anlarda hayatın sizin için ne ifade ettiğini görebiliyorsunuz.
Bunu sevgili çocuklarınızla da yapmanızı öneririm. Birçok çocuk bugün, “kendini tanıtır mısın?” diye sorulduğunda adını söyleyip bırakıyor. “Oysa, birini tanımak için sadece adını bilmek yeterli midir?” Felsefik sorusu hemen aklıma geliyor. Bunun üzerine sevdiği şeyleri sıralarken sevmedikleri asla aklına gelmiyor. O soruyu yönelttiğinizde farkındalığı artıyor ve oluşan sessizlik sonrası aslında “oyunlarda kaybetmeyi sevmiyorum” diyebiliyor. “Neden?” diye üzerine tekrar sorduğumuzda kendine göre gerekçesini sunuyor ve aslında sevmediği şeyin onda hangi duyguyu uyandırdığını anlatıyor.
Çocuklarımızın kendilerinin farkına varabilmeleri, benlik kavramı üzerine düşünmeleri için ara ara ebeveyn çocuk sohbetlerinizde ve öğretmen öğrenci sohbetlerinizde bu etkinliği yapmanızı öneririm. Yine size yol gösterici olacak rehber niteliğindeki ve benlik kavramını en derinden ele alan bir çocuk kitabı tavsiye etmem gerekirse Elma Yayınevinden çıkan sevgili Sabiha Gürdemir’in kaleme aldığı “Elanko” isimli kitabı tavsiye ederim.
Unutmayalım, bir çocuk kitabı asla bir çocuk kitabı değildir.
Sevgilerimle...