Berat Kandilimizi dün gece ifa ettik. Hepimize hayırlar getirsin. Bu muhteşem gece, “kurtuluş” anlamında sevgili okurlar. Bizleri sıkan, yoran, üzen her şeyden kurtuluşun gecesidir. Günahımız çok diyorsak, bu gecede günahlardan kurtuluruz. Rızkımız az, geçimim zor diyorsak, rızkın bollaştığı bir gecedir. İlmim az, ilmim artsın diyorsak ilmin artacağı mübarek bir gece. Kısaca ne eksiğimiz var ise Allah’ın tüm hikmetli işlerinin kulları tarafından ayrımına başlandığı bir gece. İyiden, güzelden yana Rabbimizden ne dileğimiz varsa tüm muratlarımızın gerçek olacağı çok güzel bir gece! En kısa zamanda, en güzel şekilde ne muradınız varsa, hayırlı tüm dilekleriniz gerçek olsun inşallah.
İnşirah Suresi’nde Rabbimiz; “Biz senin sırtında, sana eziyet veren yükünü almadık mı?” buyuruyor. Daha önce almıştık, yine alırız diyor. Özellikle böyle kandil gecelerinde yapılan ibadetler, dualar geri çevrilmiyor sevgili okurlar. İlahi rahmetin tüm alemi kuşattığı kandil gecelerinde Allah’ın af ve mağfireti coşar, taşar. Şanlı Peygamber Efendimize tam şefaat yetkisinin verildiği bu gecelerde, Rabbimizin bolluk, bereket ve bağışlamada sınırı yoktur. Yüceler yücesi Yaradan kulum benden istese diye bekler. Bir olan, her şeye gücü yeten, vermekte sınır tanımayan, tüm hazinelerin sahibi olan Rabbimizden dilemek çok önemli. Araya aracı koymadan, aciz kullarından değil, Rabbimizden yardım istemek çok kıymetli. İstemenin de bir adabı var elbet. Zülkarneyn kıssasında olduğu gibi “Her şey bir sebebi takip ediyor.” Buyuruyor. Demek ki Rabbimizden bir şey istemeden önce sebebini de belirtmemiz lazım. Elbette Allah neden istediğimizi bilir. Ancak bizlerden duymak istiyor. Her işimizi bilinçle, akılla yapmamızı istiyor. İstiyorsun ama neden? Sebebi ne mutlaka söyle!
“Rabbim senden, seni daha iyi tanıyabilmek ve sevebilmek için ilmini istiyorum. Rabbim komşumun maddi durumu kötü. Çocukları da var. Zorluk çekiyorlar. Sen onlara bol rızıklar ver. Rabbim, kardeşim eşi ile geçinemiyor. Evlerine huzur ver ki hayırlı evlatlar yetiştirebilsinler. Rabbim bana ve sana inananlara sağlık ver. Ver ki sana layığı ile ibadet edebilsinler. Rabbim seni bilmeyen, tanımayan kullarına da merhamet et ki, seni sevebilsinler. Onları da sana yakın kullarından eyle ki seni bilenlerin ve sevenlerin sayısı artsın. Hakiki Müslümanlık yaşansın. Bu dünyada herkes huzur içinde, sevgi ile yaşasın.” Gibi..
Dua ederken bir başka sır ise kendin için istemekten ziyade, başkaları için de istemek. İşte böyle duaların geri dönme şansı yok. Rabbimiz “kulum bir başka kuluma merhamet etti, ben ona nasıl merhamet etmem der” ve dileğini hem kendine hem de verilmesini istediğin kişilere verir. Başkaları için ettiğin dua, gelir seni bulur en başta.
Sevgili okurlar, Allah’ın kapısına varıp da, boş dönülen bir gün yok ki! Hemen gerçekleşmese de, dualar zamanını bekler ve anda oldurulur. Zaman istenir, sabır istenir ve işin sonunda ki kocaman hayrı görebilmek, Allah’ın hikmetine tanık olabilmektir en güzeli! Ben de O’nu bilmek ve sevmek istiyorum, dosdoğru bir yol arıyorum diyenler için adresi yazıyorum: www.veyselkarane.com