Kilitbahir Köyü’nün en tepesinde, boğaza hakim bir yerinde, Çanakkale’mizin simgesi haline geldi Cahidi Ahmet Sultanımız. Her fırsat bulduğumuzda, muhabbeti için gittiğimiz, büyük bir ferahlama ve huzur ile döndüğümüz yer. Gidenlerin yüklerinin alındığı, mutlu bir şekilde ayrıldığımız, hem gidenlerin hem de orada meftun bulunanların hoşlukla birbirine kavuştuğu mekan.
Çok da ziyaretçisi var. Gelenlerin çoğu dertli. İstedikleri verilmediği için çaresiz. Her istediğin olacak değil ki! Şerri; hayrı ister gibi istiyorsunuz, dahası araya aracı koyarak bu işi yapıyorsunuz diyor Rabbimiz. Üniversite sınavına girecek olan çocuklarımızı götürürüz, hastalarımızı götürürüz, bebeği olmayanları, evlenemeyenleri, alkol gibi çeşitli bağımlılığı olan kişileri.. kısaca imtihanı olan herkes müşkülüm giderilsin diye gider Sultanımıza.
Nerede aşk için, muhabbet için, sevgi için gidenler nerede? İlla ki dert mi vermeli sana ziyaret için. Sevginden, özleminden varsana huzuruna. Sultanım, O’nun müsaadesiyle geldim desene yanına varıp da. Seni çok seviyorum. Rabbim getirdi beni, yine gelmek isterim, muhabbetini isterim, sen ne yaptın da yakın oldun Sultanım diye sormalı değil mi? Sen Rabbine nasıl yaklaştın, muhabbetini nasıl tattın. Bana da öğretir misin Rabbim diye Allah’tan istesek ya. Allah’ın sevgili kullarına, sevgini ifade etmeye gidersin. Manevi hediyeler verirsin. Oraya varıncaya kadar ki okunan salavatlar 11 İhlas ve 1 Fatiha okunarak Sultanların ruhlarına hediye edilir. “Edeple gelen, lütufla gider” kelamı, her bir ziyarette yaşatılır. Mutlaka sizler de almışsınızdır mis gibi kokular. Cennet kokularıdır onlar. Samimiyetle gelenlere duyururlar. Çanakkale’miz rüzgarlıdır herkes bilir. Böyle bir tepede, rüzgara karşı, açık havada, hangi koku kalabilir sizce? Hiç düşündük mü? Mutlaka yaşayanlar vardır içinizde. Acaba demeyin, tereddüt etmeyin, biri parfüm sıkmıştır diye hiç düşünmeyin. Kokunun kalitesinden dünyalık olmadığını anlarsınız. Anlık kokulardır. Bir anda verilir ve mest olursunuz. İşte lütuf yaşatılmış olur. Şimdi düşünelim bir daha. Size böyle lütuflar yaşatan Allah, yeri ve zamanı geldiğinde, sırtınızda size eziyet veren yükünüzü almaz mı hiç? Alır elbet. Siz sevdiğinizi söyleyin Tevhid ile. Rabbim seni çok seviyorum deyin de görün hele. Sultanları yine ziyaret edersiniz. Mutluluğunuzu paylaşmak için gidersiniz. Rabbim bana neler yaşattı der anlatmak istersiniz.
Sadece dilinde değil, kalbinde, gönlünde, bedeninde, ömrünün her anında tevhidi yaşayanlara selam olsun. Rabbimizin sevgililerine kıymet verenlere, sevgilerini her fırsatta dile getirenlere selam olsun. Şehitlerimize, Cahidi Ahmet Sultanımıza, eşine ve kabristan bulunan tüm kullarına selam olsun. Bu selam ta ezelden ebede daim olsun inşallah!
Sevgi ve muhabbet için bir adres yazıyorum sizlere: www.veyselkarane.com
Yazınızda bahsettiğiniz güzel kokuları her gittiğimde alırım.. 11 şhşas 1 fatiha okuyup hediye edince… selam olsun sultanımıza