Takdiri indirim nedenler TCK m.67 de düzenlenmiş olup 12.05.2022 tarihli 7406 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile takdiri indirim nedenlerinin sınırlı sayıda olduğu kanuna eklenmiştir. Bu maddeye göre “(1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. (2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurulabilir. Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.” şeklinde açıklanmıştır.
Serbest takdir sisteminin bir gereği somut olayda sanık yararına takdiri indirimin uygulanmasını gerektiren nedenlerin varlığını veya yokluğunu belirleme yetkisi yargılamayı yapan hâkime ait olacaktır. Hâkim; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkilerini, her somut olaya göre değişebilecek ve önceden öngörülemeyecek nedenleri birlikte değerlendirerek, hak ve nasafet kurallarını da gözeterek uygulama yapması gerekmektedir. Tüm kararlarda olduğu gibi, takdiri indirim uygulama kararının da gerekçeli olması gerekir. Hakim takdir hakkının kötüye kullanılması anlamına gelecek şekilde ve gerekçesiz bir karar verilmesinin savunulması, hukuk devleti ve adil yargılanma hakkı ilkelerine aykırılık olarak değerlendirilecektir.
Kişi sabıkalı olsa bile, geçmişten bugüne kadar yapılacak incelemelerin sonucu, geçmişin bugüne yansımaları, suç işleyen kişinin suçları arasındaki bağlantı veya bağlantısızlık, suçların niceliği ve niteliği, suç işlemedeki ısrarı, suçların işlenmesindeki yoğunluklar ve uslanmaz bir kişiliğin olup olmadığı değerlendirilerek takdiri indirim kararının verilmesi gerekecektir. Tabi, Hayatında ilk defa suç işleyen bir kişinin işlediği örneğin mala zarar verme suçu ile sürekli olarak aynı suçu işleyen, aldığı cezalar nedeniyle ıslah olmayan ve suç işlemeyi alışkanlık haline getiren bir kişinin aynı çerçevede değerlendirilmemesi gerekir.
Takdiri indirim, doğrudan fiille ilgisi olmayan, fakat suç işleyen kişinin genel sosyal durumuna göre değerlendirme yapılmasını gerektirir. İşlenen suç, diğer ölçütlerle birlikte, suç işleyen kişinin, fiilden sonra gösterdiği ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları da dikkate alınarak bir sonuca varılmalıdır.
Suç işleyen kişinin suçu ikrar etmesi veya inkâr etmesi, tek başına, takdiri indirimin uygulanması veya uygulanmaması yönünde bir etken olarak kabul edilmemekle birlikte, olayın aydınlatılmasına sunduğu katkı göz önünde bulundurulmalıdır.
Bununla birlikte takdiri indirimin işlenen suçla doğrudan bir bağlantısı bulunmamaktadır. İşlenen suçun vahim nitelikte olması, suçta kullanılan aletlerin niteliği, suçun işlendiği yer ve zaman dilimi, suçun işleniş biçimi gibi temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınan unsurların, takdiri indirim konusunda dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca hâkim takdir hakkını kullanırken, suçun işlenmesinden bağımsız ve suçun niteliğinden ayrık bir şekilde düşünerek karar vermeli, toplumsal baskı ve medya algısının etkileri en aza edilmelidir.
Av. Ezgi ENGİN