Çürüme sadece gıdalarda olmuyor. Asıl dünyamızdaki çürüme insanda başlıyor. Kibrimiz, her şeyi ben bilirim tavrımız, gerçekte olanı görmemize engel oluyor. Şöyle bir etrafımıza bakalım. Bizim bakış açımızın sınırlı kalması tercihlerimizinde hangi yönde olacağını belirliyor. Sadece evinin önüne bakarak tercih yapabilir misin? Yoksa bütün olarak her koşulu düşünmemiz mi gerekli?
Gündemimiz seçimler, yerel yönetim seçimini kişi bazında değerlendirmemiz gerekiyor. Klasik seçim vaatleri artık bizleri bir yere taşımıyor. Seçim yapmak aynı zamanda yaşadığın yerdeki söz hakkın oluyor. Siyasi oyunların, kurmacaların piyonu gibi olmamız umudumuzu perçinleyen bir durum olmaktan elbet bir gün kurtulacaktır. İsteklerimizin, farklılıklarımızın, haklarımızın bir önemi olmalı. Refahı umut etmek için vicdanımızı dinlememiz gerekiyor. Peki vicdanımız ne söylüyor?
En çokta bugünün ortamında büyüyen çocukları düşünüyorum. Her şeyin para harcamak olduğunu öğrenerek büyüyorlar. Sosyal medyada şatafatlı hayat yaşayanları izleyerek meslek belirlemeye çalışıyorlar. Günlük hayatını birilerinin kurguladığı şekilde yaşayan kişi, gençlere ne kadar rol model olabilir? Üstelik para aklama iddiaları ile gündemi doldururlarken.
Bir şeyleri umut etmeye değer kılmak için çekirdekten başlayarak düzenlemek gerekiyor. Seçimlerimizin sonuçlarının geleceğimize yön verdiğinin ciddiyetine varmak belki bir nebze olsun bencilliğimizden uzaklaştırır bizleri.
Kentlerde yaşayan insanlar, bir tür aydınlanma yaşayabilir, fakat köy ve kasabalarda izole bir şekilde yaşayan ve hiçbir şekilde kendini geliştirme imkanı bulamayan, bir de yoğun bir medya manipülasyonuna maruz kalmış bir toplumun gelişimi nasıl mümkün olacak? Bilmiyorum. Doğayı, insanı koruyan seçimlerin önemini anlatmak için üretim odaklı yöneticilerin seçilmesi lazım. Kendimize değer vermek yerine ruhumuzdan harcıyoruz. Mütevazi bir hayat hayali kurmanıza engel olacak seçimlerinizi tekrar değerlendirin.
Kazancınıza zam gelmeden tüketim faturanız kabarık gelebilir. Asıl buradaki tutum gelir gider dengesizliği. Sürekli pahalanan temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için yılda bir kere yapılacak zam zaten yetmeyecek.
İyi haftalar.