Merhaba Sevgili Okur,
Bu hafta çok sevdiğim ve uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla konuşurken konu çocuklara ve oradan da bize sordukları anlamlı, anlamsız, komik bazen de zor olan sorulara geldi. Hayatı anlamlandırmaya çalışmaya başladıklarının göstergesi olan o değerli sorular evet çok güzel, çocuklar sorular sorsun zaten tam olarak istediğimiz de bu. Ama konu cevap vermeye gelince sanırım işler biraz sarpa sarıyor.
Bazen ne diyeceğimizi bilemediğimiz zorlu sorular geliyor ve açıklasam mı, açıklamasam mı? Eyvah!, Ben ne yapacağım şimdi? Cümleleri kafamızda dönüp duruyor.
Sevgili ebeveynler korkmayın! Yalnız değilsiniz. Hepimize o sorular geldi, gelecek ve gelsin de zaten. Sadece ne yapmamız gerektiğini bilelim yeterli diye düşündüm ve bu yüzden bu hafta bu konuya dair bir şeyler yazmak istedim.
Çocuklarımızın soruları ile karşılaştığımız bu durumlarda sevgili ebeveynler, kesinlikle ama kesinlikle çocuklarımızın sorularını görmezden gelmemeli, onu dikkate aldığımızı gösterecek şekilde cevap vermeye gayret göstermeliyiz. Sorularına gülmemeli ve ciddi bir şekilde cevap vermeliyiz.
Peki, ama cevapları verirken nasıl davranmalıyız? Diye merak ettiğinizi biliyorum. Çünkü bu noktada ebeveynler neyi ne kadar açıklamalıyım konusunda her zaman arada kalıyor ve bu kafa karışıklığı içinde verdiği cevaplarla çocukları tatmin etmiyor ve sürekli aynı tarz sorulara maruz kalmak zorunda kalıyor.
Bazı sorular karşısında direk cevabı vermek yerine çoğunlukla üzerinde durduğumuz konu olan düşünen çocuklar yetiştirmek mantığıyla bakıp çocukları düşündürecek şekilde soruya soruyla cevap verebiliriz. Ama bazı sorular da vardır ki çocuğumuza bazı cevaplamaları yapmamız gerekir. Bu soruların konuları genellikle ölüm, boşanma, cinsellik ya da kendisinin dünyaya gelişi gibi kavramlar üzerine olabilir. Bu durumlarda çok uzun, kafa karıştırıcı açıklamalardan kaçınıp sorduğu kadarına cevap verip sade, açık ve net olmalıyız.
Zor konularda soru çocuktan geldiği dönemlerde o konuya ait bir resimli çocuk kitabı okuyarak kitaptaki kahramanın yaşadıkları üzerinden soyut olan kavramları resimlerle ya da hikayedeki kahramanın başına gelen olaylarla somutlaştırıp anlatmayı deneyebiliriz.
Zor konular olarak nitelendirirken bu soruları çocuğumuz bize gelip sormadan biz durduk yere bu konuları çocuklarımızla konuşmaya başlamamalıyız. Onların sorularına, merak derecelerine ve yaşlarına göre vereceğimiz cevapları şekillendirmeliyiz.
“Dedesi ölen bir çocuk “ dedem nerede ?” diye sorduğunda “Allah onu yanına aldı, Öbür dünyaya gitti, uzaklara gitti, çok yaşlıydı ve gitti” gibi cevaplar vermemeli, çocukların kaygı seviyelerini arttırmamalıyız. Unutmayalım, bunlar gibi soyut kavramlar çocuklarımızın kafasında 7 yaşından itibaren şekillenmeye başlar. Onun yerine “Hatırlıyor musun? Geçenlerde komşumuzun kedisi ölmüştü ya da balığımız akvaryumunda ölmüştü, dedenin de bu balık ve kedi gibi yaşamı sonlandı” diyerek aramızdan ayrıldığını “ ama onu ama onu hep hatırlayıp seveceğimizi dile getirerek kısa ve açık cevaplar vermeliyiz.
Çocukların en çok sorduğu sorulardan biri de “ben nasıl dünyaya geldim” şeklindedir. Bu durumlarda çocuklarımıza “ ayıp, bu konular konuşulmaz” vs. diyerek verdiğimiz cevaplar çocuğun merakını daha çok tetikler, bu merakıyla farklı kanallardan doğru bilgiler almamasına sebep olabilir ve kendini değer verilmeyen bir aile üyesi gibi düşünmesine sebep olup içe kapanık olmasına sebep olabilir. Ya da bu tarz cinsellik, bebek oluşumuna yönelik sorular geldiğinde cevabı verirken soru kime geldiyse o ebeveynin cevaplamasına özen göstermeliyiz. Anneye sorulan bir soruyu bunu baban açıklasın ya da babasına sorulan bir soruya bunu annen cevaplasın dememeli soru sorulan kişi cevap vermelidir. Ve bu sorular karşısında çocuklarımıza “sen benim karnımda 9 ay boyunca beslendin ve büyüdün” diyerek cevaplayabiliriz. Daha fazla merak eden çocuklarımız için “ kadın ve erkek bir bebeğin dünyaya gelmesi için önemlidir. Kadınların vücudundaki yumurta erkeklerin vücudundaki sperm ile annenin karnında birleşir ve 9 ay boyunca orada beslenerek büyüyerek bir bebek dünyaya gelir” şeklinde anlatıp daha da fazla merak ederse resimli çocuk kitaplarını kullanarak ilerleyebiliriz.
Sevgili ebeveynler bu hafta sizlere bu zorlu sorular için önerebileceğim resimli çocuk kitapları şöyledir: Kuraldışı Yayınlarından çıkan “ Veli Nereye Gitti?”, Redhousekidz Yayınlarından çıkan “ Dedemin Adası”, Hep Kitap Yayınlarından çıkan “ Ördek, Ölüm ve Lale”, Abm yayınlarından çıkan “Noa, Kirpi ve Sarı”, Doğan Egmont yayınlarından çıkan “ Noa, Monark Kelebekleri ve Her Şey” kitapları.
Cevapları terletmeyen soruların çok olduğu güzel bir hafta dilerim.
Sevgilerimle
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ