Belediyedeki toplantıda, taşınmaz mal varlığı tekrar gündeme geldi. Çanakkale halkının olan mal varlığı... Hizmet sektörüne kiralanan yerler, halka makul şartlarda hizmet vermelidir. Gerçi özel sektörde de şartlar ve müşteriye yansıyan görüntüler tartışılır.
Diğer belediyelerin içinde mal varlığı en fazla olan, Çanakkale Belediyesi olabilir. Halkının menfaati için en karlı yatırımları yapmalılar. Şeffaflık çerçevesinde yapılan hamlelere itirazı olan çıkmaz sanırım.
Kent Konseyi için toplantı yerinin ayarlanmamış olması, geçen hafta dikkatleri belediye binasının önüne topladı. Daha önce belki de sadece ismini bildiğimiz bir konseydi. Şimdi ise adını duyuran, halkımızın menfaatine hizmet etmek için mücadele eden bir algıya sahip oldular. Üzerlerindeki sorumlulukta bu algıyla paralel olacak şekilde gelişecektir, umuyorum.
Bu coğrafya, halkın menfaati için çalışıyoruz diye kendi reklamını yapanları da gördü. Bireysel hırslarımızın bizleri birbirine düşürmesinin modası geçmeli. Toplumsal faydayı düşünerek hareket etmek bulaşıcı olacaktır.
Diğer taraftan Gelibolu Belediyesi' nde yaşanan işten çıkarmalar konuşuldu. Seçim öncesi verilen söz tutulmamış oldu. Bu durum güven sarsan bir olay olarak vatandaşa yansıdı. Artık hepimiz biliyoruz: "Liyakat olmasın, kendi adamım olsun." her işin mottosu oldu. İşten çıkarılanların sayısı da dikkat çekmeyecek gibi değil. Mesele, o parti bu parti meselesi değil artık, ekmek davası. Evet, yöneticilik zor ama bu sorumlulukları almak için siz seçilmek istediniz.
Ekin tarlalarımız arsa, zeytin tarlalarımız da bahçe olmuş. Çıkar sağlamak için önce kendimizi ikna ettik. Sonrada köyde geçimini sağlayan vatandaşı ikna etmeye çalıştık. Rant için çalışanların, toplumsal bir çıkara fayda sağlamadığı ormanlarımızda, dağ köylerimizde tecrübe edildi. Hepimizin olan doğal kaynaklarımızı bile paylaşamıyoruz. Neden?
İyi haftalar.