Bir işi başarmak için mutlaka o işe başlamış olmak gerekir. İnsanlık tarihi boyunca, başlanılmamış biri işi tamamlayan hiç kimseye rastlanmamıştır. Emeklilerin zamanın ruhuna ve sendikal mücadelenin ihtiyaçlarına uygun bir sendika oluşturabilmeleri için de bu süreci başlatmaları gerekiyordu. 24 Mart 2022 tarihinde sosyal medya platformunda oluşturulan bir grupla faaliyete başlayan Emekliler Türkiye Meclisi (ETM) 01.12.2023 tarihinde Ankara Valiliği’ne Kuruluş Bildirisini sunarak Emekli Meclisleri Sendikası (EMS)’yi kurmuş ve SENDİKA TÜZEL KİŞİLİK KAZANMIŞTIR.
Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü bünyesindeki Sendikalar Bürosu, hukuksuz ve usulsüz bir şekilde başvurumuza dair alındı belgesi vermemekte dirense de hukuk sistemimize göre bir sendika Kuruluş Bildirisini ilgili valiliğe vermesiyle birlikte tüzel kişilik kazanır. Bu durumda Emekli Meclisleri Sendikası (EMS) kuruluş başvurusuyla birlikte yasal bir sendika olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.
Bilindiği üzere ETM ve EMS, doğrudan demokrasi, doğrudan demokratik katılım ve yatay örgütlenme modeli ile ülkemizdeki tüm diğer sendikalardan farklı bir modeli savunup uygulamaktadır. Ülkenin her yerinde EMEKLİ MECLİSLERİ şeklinde örgütlenen ve örgütlenme çalışmalarını yürüten hareket, 16.2 milyon emekliyi örgütlediğinde, başta emekliler olmak üzere tüm toplumun yaşam biçimi ve yaşam standardı ile yaşam kalitesi değişecektir.
Otoriter ve totaliter yönetimler altındaki toplumlarda örgütlenmenin gerçekleşmemesi için muktedirlerin “bin dereden su getirdiğini” ve binbir türlü engel çıkardığını hepimiz biliyoruz. Demek ki burada herkes kendi işini yapacak: Muktedirler sendikalaşmamızı engellemek için yolumuza bariyerler kurarken, biz de 16.2 milyon emeklinin organize olmuş bir karınca kolonisi gibi bu bariyerleri aşmayı, zayıflatıp yolumuzdan kaldırmayı kendimize iş ve görev edinmeliyiz.
Toplumun örgütsüzleştirilmesi için her türlü yola ve toplumsal mühendislik yöntemlerine başvuran muktedirlere karşılık emek ve demokrasi güçlerinin kendi stratejilerini ve kendi mücadelelerinin gereği konumlanıp kendi gündemlerini uygulamaları gerekir. Asla başkalarının gücüne güvenip onların peşine takılarak değil, 16.2 milyon emekli kendi öz gücüne ve sendikal örgütlenmesine güvenip yeni bir anlayışla açtığı patikadan yoluna devam etmelidir.
Girdiğimiz yeni süreçte yolumuzun sarp, dikenli ve engebeli olduğunun farkındayız. Biz bu yola çıkarken zaten tüm bunların farkındaydık ve güzel şeylerin kolay elde edilemeyeceğini çok iyi biliyorduk. Bu karşılaştığımız ve karşılaşacağımız zorluklar bizi asla yolumuzdan geri döndüremez. Olsa olsa mücadele azmimiz ve kararlılığımızı bilemeye yol açar.
Türkiye Emekliler Meclisi ve Emekli Meclisleri Sendikası, dün kaldığımız yerden başlayarak yolumuza devam ediyoruz. Emeklilerin yaşadığı her yerelde yeni emekli meclisleri oluşturmak için daha çok çaba sarf ederken, var olan emekli meclislerini de güçlendirip onları daha işlevsel kılmak için gerekirse günün 24 saatini bu işe adayacağız.
Görünen o ki emeklilerin sendikalarına hukuksal statü kazandırmak görevi de yine Emekli Meclisleri Sendikası’na düşecek. Hareketin tüm aktivistlerini kutluyor ve yolunuz yolumuzdur diyoruz. Mutlaka Başaracağız.