Yaprak misali birer birer döküldük..
En son gazeteci abimiz, meslek büyüğümüz Celal abi göçtü bu dünyadan..
Kimler göçmedi ki; hadi gel sana Çanakkale Basınından kimler kimler gelip geçti bir bir anlatayım.
Turhan Narler ve Yaşar Türe..
Gittiler..
Dumlupınar Denizaltısının battığı haberini dünyaya duyuran gazeteci büyüğümüz Mehmet Cantürk, gitti.
Hatırlayanınız var mı ?
Cahit Yılmaz..elinde fotoğraf makinası; siyasetten gazeteciliğe transfer olmuş isimlerdendi.
Savaş Yazıcı; Kipa’nın karşısında bir gece kulübünde öldürüldü. Kanlı fotoğraflarını gördük, üzüldük. Yüzü dün gibi aklımda..
Şahin Akbulut; Lapseki yolunda bir kamyonun altına giren araçta sıkışıp hayatını kaybetti.
Çanın Sesi Gazetesinin sahibi Mustafa Akgün, babadan gazeteci büyüğümüz de zamansız ayrılıp gitti.
Ezine’li gazeteci Mustafa Sezek..bi anda ayrılıp gitti.
Gelibolu’lu gazeteci abimiz Recep Yüzüak. O da gitti.
Orhan Mutay; bir trafik kazasına kurban verdik kendisini.
Cemal Oral; amansız hastalığa yenik düştü.
Mehmet Çelen; o da amansız hastalığın kıskacına yakalandı.
Ayhan Öncü; ne yazık ki bu arkadaşımız da amansız hastalıkla yıllarca mücadele etti ve bu hayattan göçtü.
Bigalı Gazeteci Ferit Kavas; Covit canavarına yenik düştü..
Hepsi bahane..
Zamanda izi silinenin yıldızı kayıyor..
Unuttuğum var mı; mutlaka vardır. X
Kaybettiklerimize baktığımda hepsinin de erkek meslektaşımız olduğunu görüyorum.
Dün erkeklerin çoğunlukta olduğu bu meslekte artık çoğunluk kadınların. Kadınlar gazete mecralarında oldukça yoğun.
Sıra onlarda demeye getirdiğimi sanma; sıranın kimde olduğunu bilemezsin. Kimin yıldızı kayacak tahmin edemezsin.
İsmini saydıklarımın hepsini de iyi tanırım..
Bir gün gelecek biz de gideceğiz..
Arkamızdan güzel şeyler söyleyen de olacak kötü konuşan da..
Zaten herkes iyi söylerse olmaz; kötü söyleyen de olacak ki, iyi yönümüz anlaşılsın..
Bu dünyayı son terkeden kalem sihirbazı Celal abi..
Hayatı boyunca mesleği dışında hiçbir şey yapmamış; canını verinceye kadar mesleğini yapmış. Yazmış, çizmiş; fikrini söylemiş..
Bu saydığım isimler öyle 30 yıl içinde olmadı. Pek çoğu dün gibi; hepsi üst üste geldi. Hepsinin kalemi memleketimize az ya da çok katkı vermiştir. Şehrin siyasi, sosyokültürel hayatına gazeteci olarak tanıklık etmişlerdir.
Hepsini rahmetle anıyorum..
Yazımıza bana ait bir dörtlük ile nokta koyalım ki; herkes rahat uyusun..
Bir gün dünya treninden ineceğini bileceksin
Aklında ne kadar isim varsa hepsini sileceksin
Gitmemek için çırpınıp, bir umut ağlasan da
Onca yaşanmışlığını bırakıp gideceksin..