Birkaç gün önce İyi Partinin Belediye Başkan adayı Burak Kunt, canakkalekalem.com’a bir açıklama yaptı.
Dedi ki: Mealen, açıklamayı özetliyor ve tercüme ediyorum.
Muharrem Erkek yatsın kalksın İrfan Mutluay’a dua etsin. Onun sayesinde o koltukta oturuyor..
Eski Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, bir açıklama yapmış ardından da kendisine Burak Kunt tarafından başkan yardımcılığı görevi teklif edildiğini, keza Türkiye İşçi Partisi de adayımız ol demiş..
Şimdi..
Burak Kunt’a katılmıyorum..
Makarayı geri saralım ve bu açıklamayı konuşalım.
Diyelim ki; İrfan Mutluay İyi Parti Adayı Burak Kunt’un teklifini kabul etti. Bu tavır, durum Muharrem Erkek’in hanesine yazardı. TiP’in Belediye Başkan adayı olsaydı yine Muharrem Erkek’e yazardı..
İrfan Mutluay falanca yere geçti diye ona destek veren, mağduriyetine anlam yükleyenlerin de ardından gideceğini söylemek, inanmak çok yanlış. Asla böyle bir şey olmaz; çünkü bir şeyin değerini bulunduğu yer belirler..
Mesela..
Hep Allahın suyu örnek verilir.. Su yani, bildiğin aynı su bakkalda başka fiyata, otogarda başka, hava limanlarında başka fiyata satılır. Su aynıdır ama bulunduğu yer farklıdır. Bu nedenle, bir şeyin değerini bulunduğu yer belirler..
O günkü şartlarda İrfan Mutluay’ın değerini belirleyen de CHP idi..
İyi Partide veya TiP’te aynı değeri, aynı ilgiyi görmesi mümkün değildir; hatta bütün hissiyatım ve geçmiş yaşanmışlıklardan çıkarım yaparak söyleyebilirim ki; Burak Kunt’un oylarına da olumsuz etki yapardı..
İrfan Mutluay cephesinin CHP’ye oy verdiğini düşünmüyorum çünkü içinde bulundukları şartlar böyle bir zorunluluk yaratmış olabilir..
Birlikte mücadele eden ve kendisine inananlarla birlikte mağduriyetinin çabalarını İyi Partiye veya TiP’e taşımaya kalkışmak abartısız söylüyorum geçmiş olsun vaziyeti yaratırdı.
İrfan Mutluay’ın özellikle İyi Partinin teklifine hayır demesi hem Burak Kunt’a yaramıştır hem de kendisine..
Tek zararı olan Muharrem Erkek olmuştur..
Siyasette çok fazla zikzak, intikamcılık toplumsal fayda sağlamaz. Toplumsal fayda sağlamayan hareketler vatandaşın kalite yeteneğine yansır ve karşılık bulmaz. Toplum; senin benim çıkarıma veya istikbalime bakmaz, benim hayatımda ne değişecek sorusuna yanıt arar..
Bugün Çanakkale yerel siyaset sahnesinde ortaya konulan oyunun toplumsal karşılığının olmadığı bilinmelidir..
Vatandaş bu türden siyasi çıkar peşinde koşanlara itibar etmez..
Zaman içinde kendini tüketirsin, azalırsın ve psikolojik olarak etrafındakiler yorulur ve havlu atar. Bütün mesele eleştiri yaparken, hak mücadelesi yaparken toplumsal faydayı asla gözden kaçırmayacaksın. Ne fazla ne az; tam olarak dozunda olacaksın..
Kararsız seçmen için iki öneride bulundum. 20 yıldan fazladır ki; siyasette dara düşen, kararsız kalan ve sandığa gidip gitmemek arasında tereddüt eden seçmene iki soruluk tercih yolu önerdim..
Buradan tekrar edeyim..
Sorunun birini kendine diğerini partiye veya o partinin adayını soracaksın..
Bu soruyu kendine sor:
1. Diyelim ki bir şirketin var ve genel müdür arıyorsun. İddia sahibi adaylardan hangisini şirketine genel müdür olarak alırsın. Bu soruya deliksiz yanıt verebiliyorsan hemen arkasına ikinci soruyu ekle..
2. Size oy verirsem benim yaşam kalitemi nasıl artıracaksınız; hayatımda ne değişecek ? Bu soruyu adaya sor ve vereceği yanıt seni ikna ediyorsa git tercihini bu adaya kullan..
Aklına şöyle bir soru gelebilir..
Ya adayların hiç biri iki soruya da beni ikna edecek yanıt veremiyorsa ?
Eh sen de eşeğin şeyine su kaçırma. Hangisinden daha iyi enerji alıyorsan ona yol ver diyeyim..
Başka ne diyeyim deyip kapatacaktım ama seni mi kırayım; iki arada bir derede kalmışsan o zaman kendine bi konum seç, ya devrimin mirasçısısın ya statikonun bekçisi..