Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı, en unutulmaz cephelerinden biri Gelibolu Yarımadasında yaşandı. Yarımada hem Türk halkı hem dünya milletleri için büyük bir tarihi öneme sahip. Çanakkale Savaşı sırasında hayatını kaybeden on binlerce askerin anısını yaşatan şehitlikler, anıtlar ve savaş alanları, kara turizmi (dark tourism) açısından yüksek bir potansiyele sahip..
Peki, bu eşsiz tarihî miras nasıl dünya turizmine açılmalı? Gelibolu'da kara turizmi nasıl etik, sürdürülebilir ve etkileyici bir deneyime dönüştürülebilir ?
Biraz kafa yordum..
GELİBOLU YARIMADASI KARA TURİZMİ POTANSİYELİ
Gelibolu, yalnızca Türkiye için değil, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ANZAC ülkeleri için de ulusal hafızada derin izler taşıyan bir bölge..
Şehitlikleri ve savaş alanlarıyla Çanakkale Savaşları, küresel ölçekte savaş turizmi destinasyonlarının başında yer alabilir..
Bu bölgede yaşanan dramatik insan hikâyeleri, duygusal bağ kurmaya uygun bir turizm deneyimi sunmaya çok elverişli..
HİKAYE TEMELLİ ZİYARET DENEYİMİ
Anıtlar kadar savaşın gerçek insan hikâyeleri de anlatılmalı..
Ziyaretçilere yalnızca kahramanlık değil, savaşın acı gerçekleri, kayıpları ve barış arayışı aktarılmalı.
Keza; hurafe anlatımı kesinlikle sona ermeli..
Burada görev yapan yerel rehberlere yılda en az iki kez sunum yapılmalı ve bilgi verilerek yeni gelişmelerle donatılmalı.
SESSİZ, SAYGILI VE DUYARLI ULAŞIM
Şehitlikler arasında yapılan ziyaretlerde gürültülü motorlu araçlar yerine çevre dostu, sessiz çalışan elektrikli araçlar kullanılmalıdır..
Bu çevre duyarlılığı sağlayacak, ziyaretin anlamını bozan gürültüyü ortadan kaldıracaktır..
Gelişmiş dijital rehber uygulamaları, artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri ile savaş alanlarında gezinti deneyimi desteklenmeli..
Ziyaretçiler, siperler, cephe hatları ve dönemin şartlarını interaktif olarak öğrenebilmelidir..
Gelibolu Yarımadasıyla ilgili minicik bile olsa bilgi kırıntısına sahip insanların aklında kalacak farklılıklar yaratılmalı..
Ziyaretçilere anlatım ve ziyaret seyri mutlaka kronolojik sıralama ile verilmeli..
ALTYAPI VE ERİŞİM KOLAYLIĞI
Yürüyüş yolları, yönlendirme tabelaları, otoparklar ve toplu taşıma bağlantıları iyileştirilerek erişilebilirlik artırılmalı..
Elektrikli araç rotaları ve bisiklet yolları ile çevreci ulaşım desteklenmeli..
Son yıllarda özellikle bisiklet yarışları dünyaya canlı olarak yansıtılıyor. Mutlaka Gelibolu Yarımadası içinde sürüşler yapılarak; görsel zenginlik dünyaya gösterilmeli..
ULUSLARARASI İŞBİRLİKLERİ
Özellikle ANZAC ülkeleriyle ortak anma programları, (kısmen yapılıyor) belgesel projeleri ve kültürel etkinlikler düzenlenmeli..
Gelibolu, barış ve hafıza turizmi temasıyla öne çıkarılmalı..
ALAN BAŞKANLIĞI TEK BAŞINA YETERLİ Mİ ?
Alan Başkanlığı elbette karşımızda önemli bir koordinasyon kurumu olarak duruyor; ancak kara turizmi gibi hassas bir alan, sadece masa başı planlarla şekillenemez. Alan Başkanlığının ben biliyorum, başkasına gerek yok yaklaşımını terk etmeli.
Ne demek istiyorum ?
Aşağıdaki aktörler sürece aktif olarak dahil olmalıdır..
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yurt dışı temsilcilikler
Turizm teknoloji firmaları
Tarihçiler, akademisyenler ve yerel rehberler
Yerel halk ve STK'lar
Yerel Yönetimler
Bu çok paydaşlı yapıyla sahada uygulanabilir projeler geliştirilmeli; ziyaretçilerle duygusal ve etik bağ kuran bir anlatım dili kullanılmalıdır. Yanı sıra dünya bu işi nasıl yapıyor sorusuna gerçekçi, yerinde gözlemlerle yanıt aranmalıdır..
Kara Turizmin başkenti hiç kuşkusuz Auschwitz – Birkenau. O tren son durağa geldiğinde insanın tüylerini diken diken eden acı gerçek seni öyle bir sarsıyor ki; asla bir daha ne orayı ne orada ölüme zorlanmış insanları unutamıyorsun.
Çernobil az şey mi ? Hiroşima Barış Parkı Anıtı, Paris Yeraltı Mezarları, Alcatraz Adası, Pompei, Berlin Duvarı, Kıbrıs Kapalı Maraş..
Dünya kum-deniz- güneş üçgen turizmini terkediyor, yükselen değer Karanlık Turizmi tercih ediyor; empati yapıyor..
Ülkemizin en hüzün veren turizm merkezi neresi dersen ben Sinop Cezaevi derim.. Gördünüz mü, görmediyseniz mutlaka görün ve oradaki hikayelerin izini sürün.
GELİBOLU YARIMADASINI DÜNYA KARA TURİZMİNE AÇMAK MÜMKÜN
Gelibolu Yarımadası, savaşın izlerini taşıyan doğal dokusu, sessizliği ve derin manevi havasıyla kara turizmi açısından eşsiz bir miras. Ancak bu mirasın turizme açılması, sadece tanıtımla değil, doğru altyapı, teknolojik destek ve duygusal bir anlatımla mümkün olabilir..
Elektrikli ulaşım sistemleri, hikâye temelli deneyimler ve çok uluslu iş birlikleriyle Gelibolu; etik, sürdürülebilir ve saygılı bir kara turizmi örneği olabilir..
Krakow'u yılda 3-4 milyon turist ziyaret ediyor. Gelibolu yarımadasında hikaye doğru yazılırsa dünya çok önemli karanlık turizm merkezi kazanır. Önemlidir, kahramanlıkların yanına mutlaka dediğiniz gibi savaşın kötü ve acıtıcı yanı üzerine basa basa anlatılmalıdır.