Eğretileme yani metafor... batı dillerinde ve akademik çevrede metafor olarak ifade edilse de bizde eğretileme olarak bilinir. Tdk. daki Tanımı: Bir sözcüğün alışılan anlamı dışında bir başka anlamda kullanılması demek. Peki neden düz bir biçimde söylenmez de böyle bir yola baş vurulur. Sebebi; Birden fazla şey kastedip kelimenin anlamını derinleştirmek olabilir. Edebi bir güzellik (muziplik) aranır bazen bu da yazının tadı tuzudur olmasa olmaz.
Ünlü düşünür Nietzsche'ye göre gerçek mana ancak metafor yapılarak ortaya konulabilir. Kelimelerin kıtlığı, kifayetsizliği altında aciz kalınır. Ayrıca ataerkil söylemin ( meta öykü) boyunduruğundan kurtulmak mümkün olmaz. Bu yüzden olacak. Filozofun yapıtlarının dili ozanvari bir şiirsellik taşır. Eski söylenceler, kutsal kitaplar, mitolojik hikayeler hep metaforik mana barındırır. Böyle algılanmadığı halde kastedilen gerçek mana da anlaşılmamış olur. Bu eski anlatılar hakkında bazı kişisel çıkarımlar yapmak isterim. Elbette naçizane fikrim. Defne ile Apollon hikayesi vardır Yunan mitolojisinde. Bazı sebeplerden dolayı kavuşmak imkansızlaşır. Tam kavuşma olur ki Defne ağaca dönüşmüştür. Müzik tanrısı, okçu Apollon sevdiğine kavuşamaz. Günümüzde de davulcuya zurnacıya kız verilmez. Sonunda kız kuruyup kalmış, dişiliği bitmiştir. Homeros’un İlyadası da böyle düşünülebilir. Aslında at yoktur. Bir casus ya da hile kast edilmiş olabilir. Nuhun gemisi; içine her cinsten hayvanların doldurulduğu bir ark değil de dna örneklerinin saklandığı muhafazalı bir kutu veya araç olabilir. Dediğim gibi bunlar fantastik çıkarımlar. Ama gene de insanı dar düşünmekten kurtarıyor. Eski Yunan, tragedya yazarları, Sofokles, Evripides ve Eshilos’ un yapıtlarındaki mana hep metaforiktir. Kadim öykülerin ancak bu şekilde aktarılabileceğini düşünmüş olmalılar.
Sonsuz ihtimaller deryası tek bir anlamla donup kalır. İfade ihtiyacı için bu gereklidir ama sanatsal yapıtları örseleyebilir. Resimden örnek verecek olursam: soyut anlatımlar, bakan kişide, sürekli yeni çağrışımlar ve duygular oluştururken, realist anlatımlarda, esere bakan kişi gerçek mana içinde kısıtlanır. Bu yüzden, gerçekçi anlatımlar yapılmış bile olsa, sanatçının kullandığı plastik dil ve ona hakimiyeti oldukça önemlidir