Gülelim mi ağlayalım mı bilemedim.
Yolsuzluktan tutuklanan ve cezaevinde yatan; sonra adli kontrol şartı ile salıverilen eski Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin esmiş gürlemiş.
Demiş ki; muhterem..
“Çanakkale adayımızı açıklayacakmışsınız. İl Başkanının istifa dilekçesi genel merkezde bir aydır beklerken, müracaatlar 22 Aralık’ta bitiyorken, Bu acele niye? Adayınız kiminle istişareyle belirlendi? Kime sordunuz? Pazarlık içinde olanlar kim? Cuma günü orada olacağım. Siz şu an ancak aday adayı olabilirsiniz. Ne demek Çanakkale Belediye Başkan adayı. Daha öğrenecekleriniz var. Herkes kendi kendine, gelin güvey oluyor. İş çoluk çocuğa kaldı. Kime sordunuz? Yeter aklımızla oynamayın. Umurunuzda olmasa da, hatırlatayım. Gökçeada’dan çıkış yasağım vardı. 24 Kasım öğretmenim ve mahkeme günüm olması münasebetiyle bende Cuma günü orada olacağım. Sizi de beklerim. Sayın İYİ kulis ben Çanakkale’de yaşıyorum acizane kabul ederseniz. Yemin ederim. Çanakkale adayı belirlenirken kimseye sorulmadı. Sayın İYİ kulis, siz iyi olarak lütfen cevap verin. Bu aday belirlenirken sizce kime sormuşlar veya kiminle pazarlık yapmışlardır ?”
Okuyunca “Allah Allah” dedim.
Kitap ne diyor; “iki ölç bir biç”
İşte bunu bilmeyen siyasetçiler, ağzına geleni söylüyor. Üstelik bir de bunu kendine hak görüyor.
Boşuna dememişler, “vefa İstanbul’da bir semtmiş”
Ne kadar ayıp, densizce söylenmiş bir söz. İş çoluk çocuğa kalmış. Siz aday gösterirken kime sormuşsunuz.
Yahu sen s.çmış batırmışsın; bununla yetinmemişsin bir de sıvamışsın. Şimdi sana mı sorsunlar; “ağam kimi aday buyurursun, bir isim lütfet de açıklayalım” mı diyeceklerdi.
Yapma Allah aşkına, komik olma.
Genel Başkanın içeri girdiğinde Çanakkale’ye geldi ve seni cezaevinde ziyaret etti. Daha evvelinde Belediye Başkanı koltuğuna oturttu; o da yetmedi evladının düğün törenine katıldı ama sen Gökçeada’nın emaneti olan Belediyeyi idare etmek yerine başka şeyleri idare etmeyi seçmişsin.
Bu saatten sonra kimse senin gözünün yaşına bakmaz.
Kusura bakma eski başkan, senin işin bitti. Sana geçmiş olsun. Seni Kuzu Limanından feribota bindirdiler ve güle güle dediler. Bu saatten sonra seni kimse dinlemez, kimse sana bir şey sormaz.
Allah aşkına bir de zılgıt çekmemiş mi; Cuma günü orada olacakmışmış..
Orhan Velinin bir şiiri vardır bilirsin..
“Geç anam babam bunları..”der ya; hah işte hadi sen yoluna, siyaset kendi yoluna.
Eskiden koyan çok olurdu..
Şimdilerde akıyoruz da kimsenin koyası yok. Herkes Ankara’nın kaderine razı olmuş. Torbadan kimi çekerlerse o olsun modunda.
Koyma konusunda en heyecanlı parti CHP. Çatır çatır adaylar “ben de varım” demek için sıraya giriyor.
Mevcut Başka Ülgür Gökhan’ın aday olmayacağı konuşuluyor. Henüz bir açıklama yaptı mı bilmiyorum ama İrfan Mutluay adaylığını açıklayacağına göre Ülgür Gökhan’ın aday olmayacağı kesinleşmiş demektir.
Çünkü..
İrfan Mutluay demiş ki; aylar öncesinde “Belediye Başkanımız varken ben aday olmam”
Demek ki; Ülgür Gökhan “yokum” demiş, İrfan bey bu nedenle sahneye çıkıyor.
Peki; bu çıkış kimin desteği ile olur. Ülgür Gökhan kimi destekler. Erdal Gezen’i mi İrfan Mutluay’ı mı. Zaten Mehmet Öngen’i biliyoruz, tamamen müstakil aday. Geriye Muharrem Erkek kalıyor.
Bu şehirde 2002’den beri Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan, vatandaştan destek gören Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın desteği önemlidir. İster delege üzerinde olsun ister üye üzerinde.
Yalnız..
Üye bazında yapılacak bir temayül yoklaması – ön seçim olmayacağına göre – Muharrem Erkek’i işaretler. Kulisler böyle düşünüyor ve ekliyor:
“İrfan Mutluay ile Erdal Gezen’in tabanı hemen hemen aynı olduğu için onlara destek veren delege, parti üyesi ya bölünecek ya tercih yapacak. Bu nedenle süreç ilginç sonuçlar doğurabilir”
Hadi bakalım, hayırlısı..
Meraklısı için:
İrfan Mutluay'ın hangi şartlarda aday olabileceği bu röportajın içinde yanıt bulmuştu. İpucunu birleştirmek isteyenler buyrun linki bi ziyaret edin.
https://www.canakkalekalem.com/foto-galeri/aktivist-bulent-ozuren-baskan-yardimcisi-irfan-mutluay-a-neden-destek-veriyor/13/
Oyumu açıklıyorum..
Şimdi içinden geçeni okudum; seni anlıyorum. Benim oyumu açıklamamdan kime ne. Sana ne değil mi. Çok haklısın ama ben yine de oyumu bir yük belgesi (..!) açıklayacağım. Bakalım artık oyum kimin çantasındaki keklik olacak ?
Bence herkes oyunu açıklasın.
Bu siyasetin çivisi çıktı.
Siyasetin bu şekilde rant kapısına dönmesi, herkesin kendi istikbalini koşturmadan kamusal alanları unutması umutlarımı köreltmiyor ama canını sıkıyor.